"Sessizce otururduk, sadece beyazlar giymiş bir grup kadın, ellerinde İbranice, Arapça ve İngilizce 'merhamet', 'barış', 'gıda güvenliği' yazan pankartlar tutuyorlardı" dedi.
"Barışa kim karşı çıkar diye düşündük. Ama bu gösteriler, "İşgali Durdurun" ya da "Gazze'yi Özgür Bırakın" çağrısı yaptığımızda gördüğümüz nefretin aynısıyla karşılaşıyordu.
"Tel Aviv'deki bir barış oturma eylemi sırasında bir adam bize Gazze'de hepimize tecavüz edilmesini dilediğini haykırdı, biz ise elimizde 'sevgi' yazılı pankartlarla sessizce oturuyorduk."
Amit'le ilk kez savaşın ilk aylarında tanıştım. Yahudi Soykırımı'ndan kurtulanların torunlarından Amit, o zaman bana Gazze'de olup bitenlerle ilgili aile tartışmalarının kendisini nasıl kızdırdığını anlatmıştı. İsrail'in eylemlerinin "Nazileştirme" anlamına geldiğine inanıyordu.