GÜNDEM

Tümü

PKK silahlarını neden o bölgede yaktı? CHP'ye rakip parti mi geliyor?

Terör örgütü PKK'dan 30 kişilik bir grup, 11 Temmuz 2025 tarihinde silahlarını yaktı.

Tüm Türkiye'nin merakla beklediği ve izlediği o anlar hakkında sayısız yorum, haber, TV programı yapıldı, yazı yazıldı. 

Her konuda olduğu gibi, bu konuda da toplum bir kez daha ikiye ayrıldı.

Bir taraf pembe tablolar çizdi, diğer taraf ise kapkara bir tablo.

Türkiye'nin geleceği açısından yaşamsal önemde olan bu konuya ihtiyatlı bir şekilde yaklaşmaktan yanayım.

Keskin bir üslup yerine sakin ve öğretici bir dili tercih ediyorum.

Amacım her zaman olduğu gibi pek duyulmamış ayrıntıları, bilgileri aktarmaktır.

Görünen o ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bu konuyla ilgili bir yol haritası var.

Belli ki Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT), Irak topraklarında gerçekleşen silah yakma töreninin her ayrıntısına hâkim.

Ama görünen o ki terör örgütü ve DEM, taleplerini şimdilik yüksek sesle dile getirmiyor, bunun için uygun zamanı bekliyorlar.

Ayrıca, PKK'nın Suriye şubesi YPG-PYD konusunda nasıl bir çözüm bulunacağına ilişkin şimdilik bir işaret yok.

Suriye'de iç savaş başlamadan önce Kandil Dağı'nda yaklaşık 17 bin PKK'lı terörist vardı.

Suriye'deki iç savaşı fırsat bilen Abdullah Öcalan'ın 2013'te, Sırrı Süreyya Önder ile örgüt elebaşlarına gönderdiği talimat üzerine PKK çok önemli bir gücü Suriye'ye transfer etti.

İşte bu yüzden şimdi Kandil'de 2 bin civarında terörist var.

Suriye'de PKK gücü büyüdükçe büyüdü ve Öcalan'ın istediği gibi 40 binlere, 50 binlere hem de müttefikimiz (!) ABD'nin korumasında ulaşıp resmen bir kara ordusuna dönüştü.

Ve işte yine bu yüzden, Suriye'deki PKK şubesi ne zaman ve nasıl silah yakacak ya da bırakacak sorusu büyük önem arz ediyor.

Yakılan birkaç silahın dışında, PKK'nın elinde bir orduyu donatacak şekilde verilmiş silah ve ağır silahlar var.

Ayrıca gizli cephanelikleri var.

Bu silahların, cephaneliklerin tamamı belirlenip yok edilmedikçe, Süleymaniye yakınlarında düzenlenen silah yakma töreninin hiçbir anlamı olmaz. 

PKK'nın tüm silahlarını ve silah depolarını terk edeceğine ilişkin hiçbir tarih verilmiş değil.

Kandil'deki teröristlerin örgütün elindeki silahların büyük bir bölümüyle Suriye'ye geçip, YPG'ye katılmayacağının garantisi var mı?

Yılların terör örgütünün silahlarının bir kısmını ileride ne olur ne olmaz hesabıyla bir yerlerde gizlemediği ne malum.

Silahların yakıldığı 11 Temmuz'da, katıldığım TV yayınlarında şöyle demiştim:

PKK silah bıraksa ya da silah teslim etse bu, 'yenildim, teslim oldum' anlamına gelecektir. PKK, tabanına ve taraftarlarına böyle bir mesaj vermez. Bu nedenle silah yakma yönteminde ısrar etti. Silah yakmak, gerekirse ve beklentilerim karşılanmazsa yeniden silahlanırım demektir. Teröristlerin silah yakmak için yaptıkları yer seçimi de önemli. Söz konusu bölge Kürt mitolojisinde isyan ateşlerinin yakıldığı yerdir. İsyan ateşleri Kürt mitlerde hep ana tema olmuştur. Kısacası silahı ateşe atar yakarız, ama sonra yine isyan ateşini yakarız mesajı verilmiştir. O isyan ateşini de her şey istedikleri gibi giderse siyasette yakmayı planlıyorlar. Evet PKK, kamuoyunun tarihsel özelliklerini bilmediği sembolik bir yerde sembolik olarak silah bıraktı. Ama semboller çok şey anlatır.


Şimdi bir an terörsüz Türkiye süreci kapsamında her şeyin yolunda gittiğini ve PKK ve diğer kollarının tasfiye edildiğini düşünelim. 

Bu durumda bazı kesimler de kazanacak.

  1. Irak'ın kuzeyindeki Barzani yönetimi özgürleşecek. PKK'nın işgal ettiği yüzlerce köyü geri alacak.
  2. Irak Merkezi Hükümeti özgürleşecek. Topraklarında faaliyet gösteren PKK'dan kurtulmuş olacak.
  3. DEM özgürleşecek. Artık PKK olmadığı için "Terörle arana mesafe koy" şeklindeki taleplerle karşılaşmayacak. Kandil'dekilerin diliyle konuşmaktan kurtulacak. Türkiye partisi olma şansına kavuşacak.
  4. Özellikle Güneydoğu'daki vatandaşlarımız ve esnaf rahat bir nefes alacak. PKK'ya vergi adı altında haraç verme, zorla kepenk kapattırma dönemi kapanacak. HDP'ye, DEM'e oy ver baskısından kurtulacak.
  5. Avrupa'da yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımız da özgürleşecek. Yaşadıkları ülkelerde örgütün baskısına maruz kalmayacak, vergi adı altında haraç vermekten kurtulacaklar.

Bu maddeleri çoğaltabiliriz.

Ama gündeme gelmesi gereken bir önemli soru daha var:

PKK'nın parası ne olacak?

Uzun yıllardır özellikle Avrupa'daki uyuşturucu trafiğinden, insan kaçakçılığından, örgüt adına çalıştırılan iş yerlerinden elde edilen gelirler ayrıca yurt içi ve dışında yaşayanlardan ve esnaftan toplanan haraçlar kısacası milyar dolarları aşmış para kimde kalacak, ne olacak, nerede kullanılacak?

Evet bir müzakere ve al-ver süreci olmadığını devlet yetkilileri sıklıkla söylüyor.

DEM ve PKK-KCK çevrelerinden de "Terörle mücadele yasasında, infaz yasasında değişiklik beklediklerini, kayyım meselesinin çözülmesini, ana dilde eğitim, yerel yönetimlere ek yetki ve anayasal vatandaşlık gibi konularda istekleri olduğunu" duyuyoruz. 

Bu nedenle Meclis'te kurulacak komisyon çok önemli.

Ekim ayından itibaren bazı konular netleşir.

Tamam mı yoksa devam mı diyebilmek için ise Suriye'de PYD-YPG sorunun nasıl gelişeceğine bakmak gerekecek.

Bu süreç kazasız belasız tamamlanırsa DEM parti için yeni bir dönem başlayacak.

DEM'in ya adının değişmesi ya da yeni bir parti kurulması kuvvetle muhtemel.

Sol yelpazede yerleşecek ve sosyalist söylemleri daha ağır basacak yeni partinin hedefinde 2028 seçimleri olacak.

HDP ve DEM, seçimlere değişik ittifaklar kurarak seçimlere katılmıştı.

Yeni kurulacak parti Türkiye'deki irili ufaklı sol partileri bünyesinde toplamayı tercih edecek. 

Siyasette sol kanada güçlü bir şekilde konumlanmaya çalışacak bu partinin hedefi yüzde 25 oy oranı olacak.

Soldaki en büyük rakibi ise CHP olacak.

DEM'in yerine geçecek yeni partinin özellikle CHP'nin tabanından oy alma ihtimalinin yüksek olduğunu unutmayalım.

İşte bu nedenle CHP, Kürt kökenli seçmenle ters düşmemeye çok dikkat etmek zorunda kalacak.

Özgür Özel'in son günlerdeki DEM Parti'ye ilişkin söylemleri, bu tehlikeyi görmesinden kaynaklanıyor.

Hazır yeni bir parti ihtimalinden bahsetmişken, örgütün parası ne olacak sorusunu da unutmayalım.


SÜPER LİG
İSTANBUL
EURO
46.6624
DOLAR
40.1639