15 Temmuz’daki hain darbe girişimi, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) gerçek yüzünü ortaya koyarak Türkiye’nin yakın tarihine kara bir leke olarak geçti. Devletin en kritik kurumlarına sızarak yıllar boyunca güç devşiren örgüt, bugün uluslararası boyutta faaliyet gösteren bir istihbarat ağına dönüşmüş durumda.
Yarım asrı aşkın bir sürede Türkiye’nin siyasi, eğitim ve bürokratik yapısını örümcek ağı gibi kuşatan FETÖ, 15 Temmuz sonrasında aldığı ağır darbeyle çözülme sürecine girmişti. Ancak örgüt, “Altın Nesil” ve “Yeniden Diriliş” adını verdiği yeni yapılanmalar aracılığıyla yeniden canlanma çabasında. Bu girişimle kaybettiği etkinliğini ve itibarı geri kazanmak istiyor.
Son dönemde özellikle iktidar karşıtı genç kesimi hedef alan propaganda faaliyetleri dikkat çekiyor. FETÖ’nün bu yeni yapılanmasının öne çıkan isimlerinden biri de Mesut Baraj olarak gösteriliyor. 2013–2017 yılları arasında gençleri örgüt içerisine çekmeye çalışan Baraj’ın, aynı doğrultuda faaliyet yürüten birçok isimle birlikte hareket ettiği ve haklarında kapsamlı soruşturmalar yürütüldüğü öğrenildi.
Emniyet birimlerinin istihbarat çalışmaları, savcıların koordinasyonundaki soruşturmalar ve gizli tanık ifadeleri sonucunda, örgütün yeni “Altın Nesil” ve “Yeniden Diriliş” ağları birer birer ortaya çıkarıldı. Geçtiğimiz haftalarda Türkiye genelinde düzenlenen operasyonlarda çok sayıda örgüt mensubu gözaltına alınırken, önemli bir kısmı da tutuklandı.
Polis kayıtlarına göre Mesut Baraj, cezaevinde bulunan FETÖ üyelerinin ailelerine hem maddi hem manevi destek sağlamayı sürdürüyordu. Hakkında Mardin Sulh Ceza Hakimliği tarafından yakalama kararı çıkarılan zanlının yurt dışına kaçtığı, ancak hangi ülkede bulunduğunun henüz belirlenemediği bildirildi.
Türkiye’de bulunduğu dönemde örgüt mensuplarından “himmet” adı altında para topladığı tespit edilen Baraj’ın, kaçışından sonra tüm bağlantılarını gizlediği ve uzun süredir izine rastlanamadığı ifade ediliyor.
FETÖ, yalnızca Türkiye’nin değil, bulunduğu ülkelerin de güvenliğini tehdit eden küresel bir yapılanmaya dönüşmüş durumda. Örgüt üyelerinin bir kısmı Avrupa ülkelerinde sığınma hakkı elde ederek faaliyetlerini farklı isimler ve kurumlar üzerinden sürdürmeye devam ediyor. Batılı ülkelerdeki bu hareketlilik, FETÖ’nün dış kaynaklı güçlerle iş birliği içinde yeniden yapılanmaya çalıştığını gösteriyor.


