Türkiye yerli ve milli savunma sanayi projeleri ile birlikte özellikle havacılık sektöründe büyük bir kapı araladı. Bu noktada çeşitli projeler yürüten Türkiye özellikle yerli uçak motorları noktasında ciddi bir özveri sarf ediyor. Tabi bununla birlikte gelen deneyim ve tecrübe yerli yolcu uçağı motorları imalatını da mümkün hale getiriyor. İşte konuyla ilgili detaylar...
Yerli Yolcu Uçağı Motoru İçin Hazırlıklar Başladı!
Türkiye son yıllarda savaş uçağı motor teknolojilerinde yakaladığı ivmeyi şimdi de sivil havacılık alanına taşımaya hazırlanıyor. TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit’in verdiği son mesajlar yerli yolcu uçağı motoru geliştirme sürecinin artık teknik olarak mümkün hale geldiğini gösteriyor.
Savunma sanayi projelerinde kazanılan deneyim sivil sertifikasyon kriterlerine uyumlu motor üretiminin kapılarını aralıyor. Uzun yıllardır savunma sanayiine yönelik motorlar üzerinde çalışan TEI, GÖKBEY helikopterinde kullanılmak üzere geliştirilen TS1400 motoruyla birlikte büyük bir eşiği geride bırakmak üzere.
Sertifikasyon sürecinin tamamlanması Türkiye’nin yalnızca motor üretme değil aynı zamanda uluslararası geçerliliğe sahip sivil motorları belgelendirme kabiliyetine de sahip olduğunu gösterecek. Bu da yerli bir yolcu uçağı motorunun hayata geçirilmesi için kritik bir kilometre taşı anlamına geliyor.Prof. Dr. Akşit’in verdiği bilgiler arasında en dikkat çekici detaylardan biri türbin kanatlarında kullanılan nikel bazlı tek kristal süperalaşım teknolojisi. Bu üretim yöntemi yalnızca birkaç ülkenin erişebildiği ileri düzey bir mühendislik başarısı olarak kabul ediliyor. Dünya genelinde bu alanda üretim yapabilen yalnızca iki firma bulunuyor: ABD merkezli General Electric ve Türkiye’den TEI.Bu seviye Türkiye’yi havacılıkta yalnızca kullanıcı değil aynı zamanda üretici ve ihracatçı bir konuma taşıyor. Yolcu uçağı motoru geliştirmek sadece bir güç ünitesi üretmekten ibaret değil. Yüzlerce alt sistemin birlikte çalıştığı sürekli test ve belgelendirme gerektiren karmaşık bir süreci içeriyor. Ancak TEI’nin son yıllarda attığı adımlar bu zorlukların üstesinden gelebilecek bir altyapının artık Türkiye’de mevcut olduğunu ortaya koyuyor.